BeşiktAşK

Beşiktaş taraftarı bu sözü bugünlerde cok sık tekrarlıyor..

Ligin ilk haftasında 2-0 geriye düştükleri Antalyaspor deplasmanında attıgı iki golle takımına hayat veren genc Brezilyalı,sezona adına yakışır şekilde başlarken “En Bobo Kartal” manşetleri de sayfaları süsledi…

Oysa Bir kac Ay öncesine kadar çok şey söylendi hakkında…
22 mart 2008 de Atatürk Olimpiyat stadında oynanan, İST.BŞB Spor - Beşiktas macinda rakibini itince veya kimilerine göre vurunca, cok tartısmalı şekilde Kırmızı Kart görmüş ve sezon sonunda “Satılsın” diyenlerin sayısı hergeçen gün artmıştı.Hatta kaçan Şampiyonluğun faturası çoktan önüne konulmustu bile.
O gece Atatürk Olimpiyat Stadından, hesabı tek başına ödeyerek ayrıldı Genc Brezilyalı.
Gecen sürede, adı hep trasfer söylentileri ile anıldı.
Ama o aldırmadı, yılmadı,sezon öncesi hazırlık kampını cok iyi geçirdi.

Ve hiç alışık olmadığımız bir yönünü ile geri geldi…
Kimsenin pek dikkatini cekmedi,kimsede değinmedi, ama kaleciyi yatırarak attıgı kıvrak goller 1.88 boyundaki ve 82 kiloluk bir forvet için gözden kaçacak cinsten degildi.

Lig öncesi en ciddi prova olan Schalke 04 maçında takımı adına attığı ikinci golde, Kaleci Schöber’i öyle bir çalımladıki, Alman file Bekçisi, kalan süreyi “Belini tutarak” geçirdi.
Kocaelispor ile oynanan son hazırlık maçında Kaleciye attıgı vücut çalımı ve devamındaki gol, hem derslik gibiydi,hemde “Her Bobo Yiğit’in Harcı” degildi.
Ve ligin ilk haftasında Antalya ağlarına Takımı adına attıgı son gol…
O’na ayrı bir parantez açmak gerek.(Sıcaklık ve tansiyon maksimumda kronometre de maksimum’u gosteriyor. Nobre’nin aşırdıgı topa koşarken O dakikada hala çok diri,cok kuvvetli. Topu sürüyor, rakibe gücünü hissettiriyor,rakibi yatırıyor ve kaleci Ömer’i görüyor.Önce sağa çekiyor, sonra sola. Sanki antrenmanda … Kalecinin eldivenlerinin altından topu geçiriyor ardından da encok sevdigi işi yapıyor…

Ve bunları yaparken, bir Seri Katilin soguk kanlılıgı edasında…

2005/2006 sezonu nun devre arasında, Brezilya Ligi takımlarından Corinthians'tan kiralık olarak Beşiktaş'a transferi, geleceğe yatırım olarak degerlendirilse de, Güney Amerika’lı nın Dolmabahce yolculugu cok sakin baslamıstı.

O’nu Beşiktaş’a tavsiye eden de Karakartalın eski oyuncusu Zago idi….Zago gibi Dünya Çapında bir savunma oyuncusunun 19 yasındaki yeni yetme bir golcüyü parmağı ile gostererek “Alın” demesi Deivson Rogério da Silva icin , iyi bir kariyerin başlangıcı gibiydi.

Besiktas’da durgun geçirdigi ilk sezonun ardından Futbol Ulemaları tarafından çok elestrildi.Hatta Besiktaş’ın “Duayen” sayılan isimleri,Başkan Demirören ile herhangi bir yerde karşılaştıklarında Önce “Merhaba Başkan nasılsın” ,sonra “nereden buldunuz bunu, gonderin” diyorlardı…Demirören’in “Sabredin çok iyi bir golcü olacak o’na zaman tanıyın” sozlerini, gonderin gitsin diyenlerin ağzından daha sonraları ögrendim.

2005 de 300 bin dolara alınan oyuncunun geçen sezon sonundaki bonservisi 15 Milyon Avro olarak acıklandı.

Kuşkusuz değerini bu denli artırmasında Besiktas forması altındaki performansının yanı sıra,Brezilya Milli Takımı Teknik Direktörü Carlos Dunga tarafından İrlanda maçı aday kadrosuna çağrılışı da başrol oynadı.

Türkiye Liginden Brezilya ( A ) Milli Takımına seçilen ilk oyuncu olarak tarihe geçen genç golcü ile yaptığım son röportajda en büyük hedefinin Siyah - Beyaz forma altında Lig ve Avrupa şampiyonu olmak olduğunu söylemişti.

Başarabilir ise yine “Bobom Sağolsun” deriz.

Başaramaz ise de “canın sağolsun”Bobo…

Cumhuriyet Gazetesi

Stadyum Dergisi

Erdem Ulus